Gülmeyin, Oynamayın, Sessiz Olun Çocuklar(!)

  • Bizi Ramazan ayına kavuşturan, gündüzü sıyamla geceyi kıyamla bereketlendiren Rabbimize sonsuz hamd-u senalar olsun. 🙏
    Mübarek ay vesilesiyle sokaklar bereketlendi, camiiler cemaatle doldu, çocuk cıvıltılarıyla şenlendi şükürler olsun. Ne yazık ki aynı şükrü camiilerde insanların çocuklara gösterdiği hassasiyet konusunda söylemek güç. Bu güzel ayın gecesinde sünneti müekkede olan teravih namazını ifa eden bizler, maalesef ki aynı hassasiyeti çocuklara karşı yaklaşımlarımızda gösteremiyoruz. 
    İki gün önceydi, camiide cemaat namaz kılarken bi kenarda koşuşan çocukları bir salavat kadar pay bırakılan iki selam arasında 'susun, durun, sessiz olun, sonra oynayın namaz kılıyoruz' uyarısında bulunan kimseleri işittim. Bu uyarılara hepimiz aşinayız. Üstelik ''camiilerde gülüşen çocuk sesleri yoksa gelecek nesilden korkun" uyarısına kulak asmadan öfkeyle, hışımla hareket ediyoruz. Ama şunu sormak lazım kendimize, bunu neden yapıyoruz? 
    Allah'a saygısızlık olduğunu mu düşünüyoruz? Durum böyleyse, açıklık getirelim ki uyardığımız kişiler çocuk, yani henüz mükellef değiller. Dolayısıyla Allah henüz mükellef olmayanı yaptıklarından sorumlu tutmuyor. Ama biz mükellefiz. Yani her söylediğimizden, her bakışımızdan, her bağırışımızdan hesaba çekileceğiz. Bunu böyle bilmeliyiz.
    🌷
    İkinci bir ihtimal: dikkatimiz dağılıyor ve çocukları susturmak mı istiyoruz? Peki burada çocukların suçu nedir? Yani 1 saatlik namazda dahi kimin huzurunda olduğumuzu idrak edemeyip dikkatimizi toplayamıyorsak, huşumuz zaten kayıpsa, suçu oynayan, gülüşen çocuklara atmak "kafamız karışıyor, sessiz olun" demek, nefsimizi aklamak değil de ya nedir? .

    Rica ediyorum bir an olsun Asrı Saadete gidelim. Henüz çocukken ezanla alay eden Ebu Manzure(R.a) ın nasıl müezzin olduğunu düşünelim. Ezanı taklitle alay eden o çocuğa tek bir cümle söylemişti Merhamet Peygamberi (Sav): 
    "Ne kadar güzel sesin var! Bize de ezan okusan?" SubhanAllah bu ne güzel yaklaşım, merhamet. Nasıl ki, teravih namazını ifa edişimizin sebebi Peygamber sünneti ise, çocuklara yaklaşımlarımızda da bu sünneti ifa edelim. "Mescidler Allah'ın evidir." düsturundan hareketle nerede olduğumuzu, kimin huzurunda bulunduğumuzu bilelim ve çocuklara Peygamber sünnetinin icab ettiği şefkatle, hassasiyetle yaklaşalım. Biz samimi olursak göreceğiz ki Allah o çocuklara da saflarda yer almayı nasip edecek. Bugün camiide oyun peşinde koşturan çocuklar, kendilerine gösterilen bu samimiyetten ötürü yarın öbür gün camiiye koşarak gelir hale gelecekler. Yeter ki mütebessimlik yüzümüzden, yumuşaklık yüreğimizden eksik olmasın.
    Rabbim kalplerimizi yumuşatsın, çocuklarımızın kalplerini kendine ısındırsın. 🙏

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Nimetinin Şükrünü Yerine Getirebilmek

'Hakim' değil, 'Şahid'iz.

Tesettür 'Gizlenmek' İçindir; Nazarları Çekmek İçin Değil