Olana Da Olmayana Da 'Elhamdülillah'

Adamın birisi basiret sahiplerinden birisine fakirliğinden şikayet eder ve üzüntüsünü belirtir.
Bu Zat ona:

-On bin dirhemin olsa da gözün kör olsa ister misin?
-Hayır.
-On bin dirhemin olsa da dilsiz olsan?
-Hayır.
-On bin dirhemin olsa da elin ayağın kesik olsa?
-Hayır.
-On bin dirhemin olsa da mecnun olsan ister misin?"
-Hayır.
-O halde bu kadar nimetleri sana veren Allah'tan utanmadan daha nasıl şikayet ediyorsun? Buyurur.
Bu kıssadan anlaşılan odur ki, biz de elde edemediklerimize kapılarak değil de, ancak elimizde olanları fark edip şükredersek iç huzurumuzu sağlayabiliriz. 
Allah-u Teala Kur'anda şöyle buyurur:
"Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım."(İbrahim 7) Yani, nimetlerime şükrederseniz, size fazlımı/nimetlerimi artırırım demektir. Şükrün hakikati nimet verenin bu nimetini itiraf etmek, kabullenmek ve bunu O'na itaat yolu dışında kullanmamaktır.
"Ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir!"(İbrahim 7) Eğer nimetlere nankörlük ederseniz, onları örterseniz ve inkar ederseniz de şüphesiz azabım çok şiddetlidir. Böylece Allah, bu nimetleri onlardan alacağını ve nankörlüklerinden dolayı onları cezalandıracağını buyurur. Ayetlerde şükredenlere fazlından nimetler vaad edildiği gibi, nimete nankörlük eden ve inkar edenler de azap ile tehdit edilmiştir. ''Nefes aldığına şükret, nefesi verdiğine şükret. Şükrettiğine de şükret'' der Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri.
Bizlere de her halimize 'elhamdülillah' demek düşer; olana da, olmayana da...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Nimetinin Şükrünü Yerine Getirebilmek

'Hakim' değil, 'Şahid'iz.

Tesettür 'Gizlenmek' İçindir; Nazarları Çekmek İçin Değil