Tesettür 'Gizlenmek' İçindir; Nazarları Çekmek İçin Değil

Tesettür, en genel kelime anlamıyla örtünmek(gizlenmek) demektir. Sadece bu anlam bile tesettürün nasıl olması gerektiğini genel hatlarıyla açıklayabilir.
📖‘’Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.’’ Nur, 31.ayet.
Ayeti kerimede tesettürün nasıl olması gerektiği gayet açıktır. O halde, akla şu sorular gelebilir: Allahu Teala ayeti kerimesinde tesettürü böyle açıkça ifade buyurmuşken günümüzdeki farklı tesettür algıları ya nedendir? Neden birbirinden apaçık farklı 'tesettür' modelleri görmekteyiz?
Maalesef ki günümüzde tesettürü kendilerine göre yorumlayan kimseler, tesettürün asıl mahiyeti olan ‘’gizlenme’’ yi göz ardı etmişlerdir, tesettür yalnızca çıplaklığı izafe etme olarak görmüşlerdir.
Oysa eğer bizim amacımız nazarları üzerimize çekmemekse, tesettür buna uygun(vücut hatlarını belli etmeyen bollukta, dikkat çekmeyecek koyu renkte ve iç belli etmeyecek kalınlıkta) olmalıdır. Dolayısıyla dikkatleri çekecek her hareket(makyaj, koku sürme, canlı renkleri tercih etme, üslup ve davranışlara dikkat etmeme, başın deve hörgücü gibi yapılması) tesettürün mahiyetini tahrif eder ve insanların da maalesef ki tesettürü yanlış anlamlandırmalarına sebebiyet verir. Tesettür her zaman için aynı mahiyette farzdır. Kişilerin, zaman ve mekan mefhumlarının bu kaideleri ihlal etmesine imkan tanımamak gerekir. Örneğin, tesettür gittiğiniz bir düğünde, etkinlikte de aynı şekilde farzdır. Hatta bu sizin düğününüz olsa dahi. Hüküm aynıdır. O günün özel bir gün olması tesettürünüzden taviz vermenizi gerektirmez. Belki de bizler için tesettür imtihanı tam olarak böyle zamanlarda başlar. 

Her şeyden önce unutulmamalıdır ki, tesettür bir kimlik sahibi olmayı gerektirir ve bir duruş sergiler. Yalnızca zahiri manasıyla anlamlandırılamaz, muhakkaktır ki kişinin önce edep tesettürüne girmiş olması gerekir. Aksi halde her biri örnek şahsiyetler olacak Müslüman hanımların insanlar tarafından yanlış anlaşılmasına sebebiyet verir. Zira, tesettür ve edep örtüsüyle örtünmüş her hanım örnek şahsiyetler olmalı, yaptığı her yanlışın, ne yazık ki İslam’a ithaf edilebileceğini unutmamalıdır. Oysa bilmeliyiz ki ‘’beşerdir, şaşar.’’ İnsanlar her zaman hata yapabilir, mükemmel değillerdir. Olamayacaklardır da. Mükemmel olan yalnız İslam ve onu bizlere emreden Allah’u Teala’dır.
“Bütün Âdemoğulları günahkârdır, günahkârların en hayırlıları ise tövbe edenlerdir.”
Rabbimiz ayeti kerimelerini layığıyla hayatlarımıza tatbik etmeyi nasip eylesin. Amin. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Nimetinin Şükrünü Yerine Getirebilmek

'Hakim' değil, 'Şahid'iz.